30 Kasım 2008 Pazar

içine yenilerini alabilmek için...


Filmin sonunda çıkan tek bir sıra yazı gibi “babamın anısına,babam için”.Bazen babalar giderlerdi ama sadece giderlerdi.Bazense savaşa giderler geri gelmezlerdi.Tıpkı benim babam gibi,içindeki savaş uğruna giderlerdi.Filmler biter yenisi başlardı.Karanlık tekrar aydınlanırdı kararabilmek için.İçine çektiğin derin bir nefes gibi kalabalık bir aydınlık ,neye yarardı ki.
Asit yağmuru ya da değil biterdi ve tekrardan insanların üstüne hiç yağmamışçasına yağardı yeniden.
Sevgi biterdi aynı mum gibi dibine erir yoğun bir kıvam alırdı ama yinede biterdi.
Soğuk bir sabah ısınır ve tekrardan soğurdu,dışarıda yalın ayak gezinen insanlar için.
Yaşlı bir adam ısınır ama küçük bir çocuğun aşık olması gibi hemen soğurdu bedeni.
Kuşlar uçardı sıcak bir hava için aynı insanlar gibi.
‘İnsan’ bu adı kim bulmuştu?
İnsan doğardı ölmek için,bu unutulurdu.
Tek bir şey vardı bitmeyen, değişmeyen Tanrı.
Rüyalar biterdi sabah olması için.Düşler biterdi insanlar yaşlandığı için.
Ve zaman geçerdi içine yenilerini almak için. 03:19 30.11.2008

27 Kasım 2008 Perşembe

gözlerimdeki sokak;çekilmemiş fotoğraflarım gibiydi zaman...


Ağlasammı oturup yenemediklerim için.yere serilmiş yatıyorum,ışıklar kapalı televizyonun yarattığı bir ışık oyunuyla gizleniyorum odada.Gizleniyorum, kendimden mi? keşke keşke gizlenebilsem.Tükenmeden işleyebilsem zamanı olmaz mı izin vermezler mi...Sıkıntı gibi nefes almak,dokunan ihanetler gibi gizemi çözülememiş bir cinayet.Yaşanmamış değilde yaşanmaz günler olmalıydı hayatımda.Kalmamıştıki kurutabilmen için bir yaşam.Kaybolmuş yapraklar gibiydi insanların içinden kaçıp gidenler.Götürülmemiş bir his gibiydi baktığın yerler.Sanki piyano başında bir şehir kaybolmuş insanlar belgeseli,öfkeli! kızgın!sinirli! hepsi aynıydı...Tanrıııı her yerdeydi.Toplanın heeey insanlar toplanın kendi felaketiniz için,sıraya dizilmiş bir yaprak kurutması gibi un ufak hiç gece olmadı hiç gündüz olmadı acıda yok sevgi hiç olmadı.İçimi ısıtan bir hırka gibi hissederdim dünümü.Yalannn! demekten hiç alamadım kendimi belkide herşey; sen, un ufak insanlar,şeytanlar,melekler herşey herşey yalanlar ah ah be yalanlar.Açık saçık inançlar, ağlama be çocuk sen değilmiydin inanmaktı diyen sen değilmiydin.Uzadım uzadım uzadım...taa hayallerime.Gördüm hepimizi gördüm seni,beni,tüm herkezi.Işık kördüğüm oldu insanların üstünde,kimse yok artık ölüde yok ne de ağlayanları artık kimse de yok nede öldüğünde gözlerine para koyucak bir ell...bulut bile yok,ne hava ne de su,anlayamamıştım tam orada bir çizik sözleri atlayıp geçiverdi.Düş düş eyy bulutlar düşün hayallerimin üstüne,yağın hayallerimin üstüne ,ağlayın, bağırın,haykırın hey bulutlar söyleyin bana deyin bana,şaşırın bana şaşırın.Ölmesin ölmesinn ,yeşermesin acılar...çekilmeyen fotoğraflarım gibiydi zaman. 23:15 27.11.2008

24 Kasım 2008 Pazartesi

basit...

Duyduklarım yalan değil.İnanmak en son yaptığım şey.Sevmek kendimi bıraktığım zamanlarda gizli.Düşünmek her zaman içinde bulunduklarım.Basit hemde çok.Güneşi doğmayan ama neşeli bir hikaye.Gözlerimi çattım bakıyorum yaptığım ssadece bu bakmak.Gördüğüm tek şey gölgem,bana ait tek şey.Gözlerindeki bakışları benimkine doğru at.Küçük bir çocuk gibi gülümse yüzüme.Bırakta şansım olmasın hiç dudaklarında.Güldüm işte yaptığım en güzel gösteri.Anlattım ya basit işte...

18 Kasım 2008 Salı

ayrılmış bir his...


Durağında beklerken gelip almasını istemediğin hislerinide alıp oradan gitti.Neden böyle olduki?Soruma cevap bile vermemişti, zaten insan olumsuzlukların içinde gezinen olgular için neden cevap üretsinlerki, nede olsa eylem en kolayı.Bir zaman gelsinde, gitsin bu nedensizlikler.Bir zaman gelsinde iki olsun bedenim,sanki hislerin yanarcasına yüzünde bıraktığı izlerden acı çekmeyen diğer yüzüm gibi.Zamanlar gelsinde en azından beni büyütmesinler.Bakmamış gibiyim,duymazdan gibiyim,ama sanki gidermişim gibi bir hava var hislerimin atmosferinde.Tekrardan ordaymışım gibi.Etrafımdaki insanların empati değil de sempati kurmaları gibi tek bir yönden akan ırmak,bunu karşılayan tek bir kalp olduğunu düşün...Gitmek yarısıydı...devamıysa hiç yokmuş gibi susardı içimde.Zaman mı? dedim ya hep demiştim o sana ait.Bir zaman...birde geçenlerde Deli Pedroyu gördüm rüyamda gerçekten de deliymiş.parmağımı kesmişti uyandığımdaysa parmağımdaki acı hala devam ediyordu. 02:57 18.11.2008

12 Kasım 2008 Çarşamba

bir yaz serüveni...


İnsan,başarmaksızın bir doğrultuda gezerken gezdiği insanımsı vadilerde adımları izlerken bulduğu yanlışlar onu düşündürmektense eğilime destek olması için içine aldığında, insan tam orda düşünür hayatım, yaşamım…bulunduğun topraklarda yalnız kalırken senin elinden tutan insanlar amacını belli etmeksizin senin için elinden geleni yapmaya çalışırlar.Bu senin verdiğin hissel maneviyatın etrafındaki insanlarda somutlaşmış bir duygu biçimidir.Mutlaka senin için çabalayan insanlarda var hayatında.Hayatına yön veren yollar olduğu gibi insanlarda vardır ,içindeki sevgi seline katılan insanlar gibi.Değer vermek ,onların sana bakarken kendilerini gözlerinde yer aldığını göstermek ,içtenliğini onlarla paylaşmak ve birlikte koşarken insan çağında onla ne kadar samimi olduğunu göstermek için omzundan ona doğru ufak bir bakış atmak.Biliyorumki hayatımda dostlarım,dosthane öğretmenlerim hep var.

Sevmekten hiç yorulmam

Gözlerimde seyir eden insanları…

Göz kapaklarımı hiç kapatmam

Dostlarım nefes alabilsinler diye.

Hiç korkmam sarılırken
Şeytan mı? Hımh! O hiç olmadıki dostlarımın arasında.

Saygım ve sevgim yanlarında olsun.

Gerçek bir neden söyleyin bana

Dostlarımdan öte,onlarda olmayan

Onlarda yeşermeyen bir neden…

Biliyorum çünkü görmem hiç zor değil gözlerinde duran beni…Yanımda duran herkeze teşekkürler.2007 yazı yeni bir serüven başlangıcı,hocamıza teşekkürler.

11 Kasım 2008 Salı

umudun tozu...


Eve dönüş yolundayken fırından aldığığınız ufak bir tatlının sizi mutlu etmesi gibi.

Evinize giderken bir anda farklı bir yola girip,hiç uğramadığınız bu yoldan geçerken düşünceler içinde kendinizi hayal edin.

Çamur içinde oynadığınız parka bir gün geri dönüp orda oturmak gibi.

Aslında hepimiz ordayız,umudun yolunda.Giysilerim hiç kurumadı, anneme o kadar söylesemde yine aynı şeyi yapmış,çamaşırları yıkarken her zamanki gibi bir tutam da umut tozu koymuş...teşekkürler anne her zaman yanımda olduğun için.10.11.2008

4 Kasım 2008 Salı

uzak değildi hiçbir zaman...

merkezinden gelirken ses, geldiği her çemberin içine girip zamanı aşıyorum.her nefes alışında durup kendi gözlerimden ruhuma bakıyorum.görmekteyim yalanlarımı,yüzleşmek için en doğru yer kendi için...en azından kimse yok içeride senden başka.ruhuma dokunabildikçe dokunuyorum her nefeste.
Başımla artıyı çizerken gecenin bir yarısında amacım günah çıkarmak değil, nede TANRI'dan af dilemek işte tam burda evetle hayır arasında kalıyorum,anlatmak istediğim bu. pencerem tam anlamıyla kapalı,bir ışık hüzmesi dahi yok.içeriye aldığım tek şey evet ve hayırlar.ellerimle tutamadığım düşüncelerim var başımın üzerinde gezinen.kulaklarımda hiç susmayan bir ses.bedenim uyumamı istesede, parmaklarım hala savaşır halde kendisine sahip olan bedeniyle.
düşünürken gidebildiğim kadar uzağa gidiyorum yatağımdan.amacım kendimden yada yatağımdan kaçmak değil.tek isteğim gidebildiğim yerleri hissetmek.uzakmış gibi görünsede yatağımdan birkaç adım uzak,pencerenin diğer tarafında duran hayat. 01:02 21.10.2008

3 Kasım 2008 Pazartesi

bu bir rüya...


içimdeki müzikle ağır adımlarla dans ediyorum.gözlerim sadece tek bir nefes aralığı açık, çevremi hissederek oynuyorum.etrafımdaki hiçbirşeyin değişmediğini görerek dans ediyorum.her yere ulaşıyorum.bu tamamen bana ait olan bir dünya, bazı zamanlarda hakim olamasamda.dans ederken karşımda büyük bir cadı aynası var.aynada yansıyan eller var siyah,beyaz, zayıf,şişman,kirli,temiz.güzel dünya güzel dünya herşey ve herşey,güzel dünya güzel dünya hiçbirşey ve hiçbirşey... ağır ağır koşuyorum,adımlarım her an durmak ister gibiler,herkeze dokunmak istiyorum ama gittikçe ağırlaşıyorum sanki bir rüya,tutunuyorum ama uyanmak zorundayım çünkü bu gerçektende bir rüya bu sadece bir düş.biliyorumki hep içindeyim herkez gibi...her uyanışımda yastığıma yaslarken buluyorum başımı. 00:11 03.11.2008

2 Kasım 2008 Pazar

kendi gölgenle dans etmek...

içimdeki sıkıntılar,bilememki nereden...hayal değil,nede gördüklerim rüya...uykuda değilim ama gözlerimde hep aynı, hiç değişmeyen gece beyazı düşlerim.tek zararlı çıkan inancım ve seçim yapamadığım tek yer.bilmem! kendimle konuşmak güzel ama cevabım diğerlerinden daha içten...düşünmek istemediklerimse nedensizken içine anlam koyduklarımız...korkularımsa bu yaşama dair değil nede vaadedilen için.görmekse her zaman için insanların ruhlarını izlemek gibi, neredeyse onların içinde yüzmeye yakın bir his.boğulmadan gezdiğim tek yer.hissetmekten öte dokunmak,parmak izini orda bırakabilmek.en azından tik tak adımlar, onların yanında çapraz görünümleri ve rüzgarın vurdukça yüzünden gelen sesleri...bitirmeden sonuna gelmek gibi.22:14 02.11.2008