19 Ağustos 2011 Cuma

uykudan sonra...

Tozlu bir kitap kapağı gibi eskiyen hayatın tahtadan bir kuklayla arkadaş olur telaş ve tedirginlikten yoksunluk kazanırdı değersiz hayatın.Bitmeyen bir özlem gibi çocukluk oyuncaklarınla hala konuşurdun.Zayıftan güçlüye tam tersiyle bir dönüş noktası oluverir bazen yıkımlar ve kayboluşlar, aniden bir başlangıç gibi yeniden doğardınız benzer bir gün sabahı.Korku, telaş, adaptasyon, çelişki birçok yenilenme belirsizliği ; doğru zamanın geldiğini anladığınızda eylemsel bir figürasyona dönüşemediğiniz zaman çerçevesi.Bulanık bir pencereyi sildiğinizde aydınlanır dört köşe çerçeve, gözlerinizi ovuşturup sildiğinizde aydınlanır tüm dünya.Kabullenip alışmaktansa, kör ve ebedi bir renk kavramıyla hep merak içinde olmayı seçmek, ki ipin ucu bu değil midir hayatın uçurumunda.Donuk tutkular içinden çıkmak gerekir bazen ve  güçlü hissetmelisin üstesinden gelebilmek için.Ve bazen son günüymüş gibi kararlar vermelisin hayatının.Ulaşılması ne kadar zor olabilirki bilinenin, düşünülenin, istenilenin...Eğer bir yerlerde kalmayı seçersen nasıl emin olabilirsin ileriden ve hayatlardan vede seninkini nasıl ayırt edebilirsin diğerlerininkinden.Sıradan olarak tutkuyu nasıl çıkartabilirsinki içinden, UYAN AYAĞA KALK VE KENDİNİ YENİLE...
18:11  18.07.2011

Hiç yorum yok: