7 Aralık 2008 Pazar

yürüyorum...yaptığım sadece bu yürümek.




Zaman… kanı dökülürdü akardı hayatımın içine.Silerdi göz yaşlarımı kanıyla.
Sevmekti yaprağında duran damlalar.
Topraktı günleri bekleyen.
Sormaktı hayat,sislerin içinde gizlenmekti hayat,saklanıp sorular sormaktı hayat ve sorsaydınız hayat bendim.
Sakın sorma neden diye,sorma.
Bir yerler,
görüyorum hepimizi
karanlık bir yerler.
İçindeyiz hepimiz,
hüzün dolu bir bahçe,
gözlerimin içindeydi insanlar.
Hatta yeni doğan bebekler gibi saf umutlar hepsi içerdeydi.
Kolsuz bacaksız insanlar gibiydi umut ilk doğduğunda.
Şimdilerdeyse koca bir çocuk gibi acıyı öğrendiler.
Param parçaydı çocuğun elindeki hayat bulutu.
Karanlık gibi bir patlama ;sesi içimdeki çığlıklar gibiydi ama şimdi bir tek rüzgar var orda.
Gelmezdi aklıma,sahnede tek ve sadece ben varım kocaman hava kabarcığının içinde.
Bağırsam neye yarar,ağlasam neye yarar.Bir et parçası bile yok.
Ben özlemedimmi,ben istemezmiyim ama bazen paylaşılanlar değilde gözlerine karşı anlattıkların önemlidir.
Düşünmek köreltirmiydi insanı,aç bırakırmıydı heveslerinden.
Hiç gitme diyemedim ama gel de diyemedim hırsımın öfkesine.
Vardı evet hayallerim,inançlarım,yaşama karşı bir hevesim…yokluk fakir bir ev sofrası gibi yer edinir oldu içimde.
Kovuyorum,bağırıyorum,çağırıyorum ama yine de ordalar.
Gidiyorum,yürüyorum yaptığım sadece bu yürümek.
23:34 28.11.2008

Hiç yorum yok: