13 Mayıs 2010 Perşembe

Kuytularında bilmeceleri hislerimin...

Kuytular adı altında dolaşır gözleri, bilir bilmez bilmeceleri.
Bilmecelerinden düşünür bir hava tahmini, inanmasanda doğrudur gözleri, anlatır bilmeceleri.
Karmaşadan uçan kuşlar, kara kanatlar sesinden karanlıktır sisli havasında kuytuların.
Gözlerinden karalar, yalandan kalmalar, soğuktur elinden tutmalar ve anlamasanda yok olur sıcaklığı ruhunun gözlerinde sana bakan adamın ellerinde…
Yine de kararır bir hava tahmini hislerde, örtüsünden karamsar bir bulut aslında hislerde.
Yamacından bırakılan yalan duygular, devam eder kurgularından tümsekler her yerinden düşmeler.
Ummalarından rahat bir nefesler, ne de bilmece bu sesler, ne de kargaşa bu hisler.
Telâfuz edilesi kırmızı çilek kalpler, hah ha! gülüşlerinden kırık düşünceler ve tamamlamadığın öpüşler…
Sıcak sarılmaların, içlerinden ayrılışlar, rüyalarından uçmalar.
Gelen son kurgusal açıların içinde kalıpta değişimler, nasıl bir kolaylık zorlanmadan değişimler, oluyor ki karalı gözler görüyor ki yalandan bilmeceler içinde eğilimler.
Nasıl bir eylem getirir seni dünyadan, yaşamdan, hayattan…
Ve eyleminden getirisi nedir seni bu düşüncelere iten hislerden ötesi, nedir gövdende yanmaları hissettiğin sıcaklığın nedeni…
Ve getirdiğin tüm tanımlamalar, parlaklığından altın sarısı düşünceler, rüyalarında adımlarını sağlayan sevişmeler, sen yada değil neyi değiştirir değiller, olmazlıklar…neyi.
Düşük merkezli kanatların oluşturduğu alternatif duygular, güldürmeyin beni cazib insan huylular, kalın bende tüm insan üstü bilmeceler, gizeminden bitmeceler nede tamamlayıcı senden sonrası hisler…
Kalır dökülür yaprakları kurusundan, başlangıcından biter karamsar bir bulut, biter yapraklarından yeşil renginden düşünceler, kırmızıdan hisler…
Ve gerçek hayat bir rüyadır uykularımda, asılıysa yatağımdan bir adım sonrası başlar düşlerimden gerçek bulutlar, asılıysa ben rüyadayım, günün ortasındayım…
00:49 13.05.2010
                           

Hiç yorum yok: